- ürkütmek
- ürkütmek I, 263, 264
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
ürkütmek — i 1) Ürküntü vermek 2) Korkutup kaçırmak Avcı, elinde ipi silkeleyerek hafif, sanki balıklarını ürkütmek istemiyormuş gibi yavaş yavaş ağını çekiyordu. M. Ş. Esendal 3) Herhangi bir etkiyle bitkinin gelişmesini engellemek 4) mec. Korkutmak Bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fincancı katırlarını ürkütmek — zararı dokunabilecek bir kimsenin hoşuna gitmeyen bir davranışta bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ürküntü vermek — ürkütmek Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor / Lakin vatandan ayrılışın ıstırabı zor Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyutmak — ürkütmek II, 326 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
TEFRİR — Ürkütmek. Kaçırmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
fincancı — is. Porselen veya cam eşya satan kimse Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller fincancı katırlarını ürkütmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kışlamak — 1. i, hlk. Kuş ve kümes hayvanlarını ürkütmek 2. nsz 1) Kış olmak Bu yıl erken kışladı. 2) Kışı bir yerde geçirmek Armudu taşlayalım / Dibinde kışlayalım. Halk türküsü … Çağatay Osmanlı Sözlük
ürkütme — is. Ürkütmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAHVİF — Korku vermek. Ürkütmek. Korkutmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük